Aslında Şanghay’ın turistik mekanları denildiğinde akla ilk gelen üç mekandan biridir sanırım Yuyuan Garden (veya Yu Garden, veya Yu Bahçeleri).. Hemen herkesin bildiği bir yer olduğu için siteye yazma konusunda epeyce üşengeç davrandığımı itiraf etmeliyim.. Ha bugün ha yarın derken, en sonunda artık yazayım da çıksın aradan diyerek başladım bakalım, hayırlısı 🙂 Aslında Yu Garden’dan daha çok ilgi gören yer Yu Garden’ın içerisinde bulunduğu büyük alan da diyebiliriz..
Buraya ulaşmak eskisinden çok daha kolay artık.. Çünkü hızla genişleyen Şanghay metrosu artık buraya da gidiyor.. 10 no’lu metro hattını kullanarak Yuyuan Garden durağında inmeniz ve bir kaç dakika yürümeniz yeterli buraya ulaşmak için.. Adresi “132, Anren Rd” olarak geçiyor geçmesine ama eğer taksi ile gidecekseniz bu adres yerine direk “Yuyuan” demenizi tavsiye ederim.. Popüler bir turistik mekan olduğundan taksi şoförlerinin çoğu burayı biliyorlar.. Ha tabii şoförün sizin dediğinizi doğru anlayabildiğini varsayıyorum 🙂
Yuyuan Garden aslında müze olarak hizmet veren bir alan.. Girişi yanlış hatırlamıyorsam 30RMB idi.. İçerisinde çok güzel Çin bahçeleri barındırıyor.. 16. yy’da inşa edilmiş olan bu bahçeler günümüzde 2 hektarlık bir alana yayılmış durumda.. Altı temel bölüme ayrılmış ve bu bölümlerin herbirinde birbirinden farklı yapılar, köprüler, kuleler, bahçeler, minik göller görmek mümkün.. Fotoğraf çekmeyi sevenler için özellikle biçilmiş kaftan diyebilirim.. Epeyce güzel poz çıkar buralardan 🙂
Tabii bir de bu müzenin dış kısmı var ki, orada da epeyce vakit geçirebilirsiniz.. Yüzlerce irili ufaklı dükkan sizleri hediyelik, hatıra eşya satabilmek için bekliyor olacak 🙂 Burada da pazarlık yapmayı unutmayın tabii ki.. Lokal Çin yemeği denemek isteyenler için de gene epeyce alternatif mevcut aynı yerde.. Yok ben istemem derseniz, o zaman sizi Starbucks’a, veya McDonalds’a alalım, onlar da mevcut.. Buraya gelip de para harcamadan dönmeniz çok zor yani 🙂 Ya hediyelik bir şeyler alacaksınız, ya karnınızı doyuracaksınız, ya müzeyi gezeceksiniz.. Ama sonuçta tarihi Çin dokusunun içerisinde çok güzel zaman geçireceksiniz..
Yuyuan garden yetkililerini tebrik ediyor, bizim yetkililerimizin de onlardan feyz almasını diliyorum. Bizde de eskiden yuyuan garden benzeri gardınlar vardı, misal Gülhane parkı vardı, hatta içinde bir hayvanat bahçesi vardı, gidip cümle hayavanatı orda görürdük, tavus kuşunu, fili, zebrayı safariye gitmedikçe başka nerde göreceğiz ? Ama hayvanlara orda pek bakmıyorlardı sanırım. Bir keresinde maymuna yer fıstığı vermiştim, hayvan fıstığı yiyip elimdeki paketi de çekip almıştı. Maymun hayvanı demişken, bunların dikkat ettim, kıç bölgesindeki tüyleri bir dökük. Mevlanın bir bildiği vardır elbette ama neden böyle hep merak ederim, acaba hacetini giderirken sıkıntı çekmesin diye midir ? Onu bilemem, kendisine sormalı, ben bir yanıt alamadım bu konuda, ama genel olarak da pek temiz bir hayvan gibi gelmedi bana. Bizim bir bekçi Adnan vardı, benzetmek gibi olmasın, o da böyle maymun gibiydi, hem sima benziyor, hem kıllı filan bir arkadaştı, bir de aynı maymun gibi taklitçiydi, böyle bir şey yaparsın aynen tekrar eder, meğer tiki varmış, ona bir şey yapana aynını ederdi. Muzip arkadaşlar çok uğraşmışlardı zavallıyla. Ama bak, onun da kıçı öyle açık mıydı bilemem, bilmek de istemem zaten, ne işim olacak Adnan’ın kıçıyla, öyle ise de günahı boynuna. Zaten tayin oldu gitti sonra, Burdur tarafına bir yere gittiydi. Ben de askerliği orda yaptım bilirim oraları, bak ilginç şimdi aklıma geldi, insanlar çift yaratılmış, demek gardınlar da çift yaratılmış, askerdeyken orda da “yedi uyuyanlar” diye bir yer vardı, bu yuyuan gardını andırıyor, en azından ismiyle andırıyor, yoksa gitmişliğim yok, uyuyanı da yuyuan’ı da bilmem, zaten ben askerde pek çıkmazdım çarşıya, bir kaç kere çıktım, bir kız vardı orda manifaturacıda tezgahtar, güzel kızdı ama olmadı, ben gide gele allah inandırsın, dükkandaki bütün düğmeleri, fermuarları iğneleri aldım ama kızı alamadım. Neyse sağlık olsun, geçmiş gitmiş olay, bugün evlidir belki, çocuğu filan varsa, burdan ona selamlar sevgiler, onu unutamadım, hala fermuarlar duruyor bir yerde.
Saygılar
Bakım konusunda burda hiç sorun yok Tolga bey.. Misal bu bahçe içindeki göllerde yaşayan balıklar nerdeyse yüzemiyorlar, o derece yemişler yani 🙂
size çok teşekkür ediyorum. sayenizde bilincli kolay ve dikkatli gezme fırsatı yakaladım.
Guzel gezmeler Ibrahim bey 🙂
Yazın gittiğimde gerçekten çok güzeldi.
Fakat, Aralık ayında Şanghay’da dışarıda gezmek rahat mıdır (özellikle hava kirliliği ve sıcaklık açısından)?
Ayrıca Suzhou ve Hangzhou kışın nasıl oluyor bir bilginiz var mı, sevgili Dinçer bey, şimdiden teşekkürler 🙂
Aralık ayında Şangay’da gezmek sıcaklık açısından İstanbul’da gezmekten çok farklı olmayacaktır.. Kalın giyinirseniz sorun olmaz 🙂
Astım vs. gibi hastalığınız veya çok hassas bir bünyeniz yoksa hava kirliliğinin de çok sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.. Gerçi geçen kış bir kaç gün biraz abartı bir kirlilik olmuştu ve biz bile maske takmıştık her ihtimale karşı ama onun dışında pek bir hadise hatırlamıyorum..
Suzhou ve Hangzhou’nun havasının da mesafenin yakın olması nedeniyle sıcaklık olarak Şangay’a benzeyeceğini, kirlilik olarak ise daha az kirli olacağını tahmin ediyorum 🙂