Haftanın üçüncü günü olan Çarşamba gününü öncelikle buranın Anadolu yakası sayılan Pudong’u gezmeye ayırmıştık.. Kahvaltının ardından West Nanjing Road metro istasyonuna doğru yol aldık.. Lujiazui istasyonunda metrodan indik ve öncelikle o kocaman yaya üst geçidine çıktık.. Bu sırada Oriental TV Tower’ı ilk kez bu kadar yakından gören Serkan’ın “Hey maşallah!” tepkisi görülmeye değerdi..
Bu arada Serkan’ın ciddi bir yükseklik korkusu olduğu gerçeğiyle de karşılaştık 🙂 Ne yaptıysak TV kulesine çıkmaya ikna edemedik kendisini.. Böyle olunca biz de onu tek bırakıp yukarı çıkmadık ve kuleyi aşağıdan incelemekle yetindik.. Sonrasında şehrin diğer ünlü iki gökdeleni olan Jin Mao Tower ile World Financial Center’ın olduğu kısma doğru bir yürüyüş yaptık ve bu binaları da gene yer seviyesinden gözlemledik 🙂
Şanghay’ın üç imza yapısını yerden inceledikten sonra bir sonraki hedefimiz olan Apple Store’a doğru ilerledik.. Üç bilgisayar mühendisinin herhalde en çok zaman geçireceği yerlerden biridir bu kocaman Apple mağazası, biz de öyle yaptık 🙂 iPhone’ları, iPad’leri, iMac’leri, bilimum aksesuarları inceledikten/kurcaladıktan sonra karnımızın acıktığını farkedince artık oradan çıkmamız gerektiğini anladık 🙂
Mağazanın hemen yanında bulunan devasa alışveriş merkezi Super Brand Mall içerisinden hızlıca geçip arka kapısından çıkarak karnımızı doyurmak için seçtiğimiz mekan olan Hooters’a ulaştık.. Şansımıza “happy hour” denk geldi, böylece bir içecek alana bir bedava promosyonundan da yararlanmış olduk.. Yeme-içme işlemlerini tamamlamamızın ardından minik bir yürüyüş daha yaptıktan sonra metroya atlayıp Müge’nin ofisine doğru yol aldık..
Müge’nin mesaisinin bitmesini bekleyip onu da aldıktan sonra hep beraberce Tepenyaki yemeye karar verdik.. İlk gitmek istediğimiz mekanın kapanmış olduğunu görünce istikametimizi West Nanjing Road üzerinde bulunan Westgate Alışveriş Merkezi’ne çevirdik.. Alt katında Burger King olan alışveriş merkezi de diyebiliriz meraklıları için 🙂 Alt kata indik ve yanyana bulunan bir çok farklı yemek mekanından biri olan Tepenyakicinin sandalyelerinden birine oturduk.. Seçtiğimiz kırmızı/beyaz etlerin gözümüzün önünde pişirilişini ve tabağımıza konuşunu izledikten sonra karnımızı doyurmaya başladık..
Yemek sonrası yürüyen merdivenlerin hemen yanında bulunan çaycı dikkatimizi çekti ve orada durakladık.. Sonbahar mevsiminde Şanghay’da etrafa nefis bir koku salan “Guihua” adlı çiçeğin çayını denemek istedik.. Satıcı kadın bizim tezgahın arkasındaki sandalyelere buyur etti ve orada 4 kişi hemen bir kahve ortamı yarattık 🙂 Çayımız pişirildi, bardaklar boşaldıkça dolduruldu, çay gerçekten lezzetliydi.. Haliyle ev için de bir miktar satın alındı.. Alışveriş merkezinden çıktıktan sonra hemen bir taksi tutup Huaihai Road-Sinan Road kesişiminde bulunan H&M mağazasına kısa bir ziyaret gerçekleştirdik.. Yaklaşık bir saatlik bu ziyaretin ardından elimizde kocaman torbalar, gene bir taksiye atlayarak eve döndük 🙂
Bu arada akşamın ilerleyen saatlerinde Şanghay’ın eğlence mekanlarını da Hemşo ve Serkan’a gösterme planı yapmıştık.. Bu konuda sevgili arkadaşımız Evren’in de yardımını almayı ihmal etmedik.. Aksam saat 10 gibi buluştuk ve turumuza başladık. Hafta içi olmasından dolayı çok fazla seçenek üzerinde durmadan, bu araların favorilerinden Muse-2’ya ve artık Şanghay’da demirbaşlar arasına giren ve herkesin bir şekilde yolunu düşürdüğü Zapatas’a uğradık. Bir sonraki gün Evren için işgünü, bizim içinse sabah erkenden Hangzhou trenimiz olduğu için saat 01:00 gibi eve döndük ve döner dönmez de saatleri kurup odalara çekildik.
[…] Siz de medeni cesaret derecenize bağlı olarak deneyebilirsiniz Geçmişe bakınca buraya önce Serkan&Hemşo, daha sonra Gençer ve son olarak da Tuncay ile geldiğimi hatırlıyorum ve Zapata’s gerek […]