Şanghay’daki dördüncü günümüz için gene önceden yapılmış bir planım vardı 🙂 That’s Shanghai dergisinin (bizim zamanımızda basılı dergiydi ama şimdi sadece dijital sanırım) özellikle çocuklu aileler için her sene düzenlediği bir “aile karnavalı” (Family Sport Carnival) bu sene tam da Şangay’da olduğumuz günlere denk gelince hemen biletlerimizi almıştık.
Şanghay o sabah bizi gene müthiş bir havayla karşılamıştı. Biz de öğle sıcağına kalmadan karnavalın keyfini çıkarabilmek için bir önceki günkü gibi Baker&Spice‘da hızlı bir kahvaltı yaptık, Didi çağırdık ve Pudong tarafında karnavalın yapılacağı yere doğru yol aldık.

Dulwich College‘ın karşısındaki bir futbol sahasında düzenlenen karnavalda çocuklar için bir çok spor aktivitesinin yanı sıra, yüz boyama, resim/çizim yapma gibi farklı aktivite de vardı. Hatta Müge ve Ada beraber aile yogası da yaptılar 🙂 Ben de onları keyifle izlerken Sangay güneşinin ensemi yaktığını farketmemişim bile!
Öğle sıcağı iyice kendini hissettirince, açık havada düzenlenen bu güzel karnavala veda edip öğle yemeği için Puxi’ye doğru yol aldık. Şanghay’ın köklü Türk restoranlarından Pasha‘ya gitmeye karar vermiştik, hem böylece Müge restoranın yeni yerini (eskisinin tam karşısı!) de ilk kez görmüş olacaktı. Pasha’da güzelce karnımızı doyurduktan sonra French Concession sokaklarında ailecek biraz yürüyerek Ada’nın da bu güzel duyguyu tatmasını istedik, tattı mı emin değilim 🙂

Yemek ve yürüyüş sonrası hedefimizi Müge belirledi: Ressamlar Caddesi. Hedefe ulaşmak için bu sefer bir değişilik yaptık ve normal taksi çağırdık 🙂 Eskiye göre daha modern bir görünüm kazanmış olan bu caddede kısa bir yürüyüş yaptık ve bir kaç mağazayı ziyaret ettik. Hatta bir tanesinden kendimiz için bir Şanghay silüeti tablosu siparişi verdik. Tablo henüz gelmedi, umarım güzel bir şey gelir de paramız çöpe gitmiş olmaz 🙂
Ressamlar Caddesi’nin karşısında bulunan Nanyang 1931 adlı AVM’de kısa bir ihtiyaç, üzerinde de güzel bir Gelato molası verdikten sonra günün yorgunluğunu atmak üzere rotayı eve çevirdik. Bir süre dinlendikten ve enerji topladıktan sonra akşam yemeği için dışarı çıktık ve opsiyonları incelemeye başladık.

Kararımızı Jing’an Kerry Center içinde bulunan, Hong Kong’tan da bildiğimiz, Pici adlı İtalyan restoranı olarak verdik. Hep sağlıklı yiyecek halimiz yoktu, biraz da pizza yiyelim dedik 🙂 Hatta battı balık yan gider diyerek pizzayı taçlandırmak istedik ve aynı katta bulunan minik bir tiramisu satıcısından bir adet tiramisu aldık eve dönerken!
Evde denediğimiz tiramisuyu Ada çok beğenmediği için zorunlu olarak çoğunu ben yemek durumunda kaldım 🙂 Böylece dördüncü günümüze tatlı bir nokta koymuş olduk diyebilirim sanırım..
Ne güzel bir gün geçirmişsiniz Şangay sokaklarında yürümek bizim için de çok güzeldi, sayenizde gitmediğimiz yer kalmamıştır❤️
Şangay şehri ayrılınca daha kıymete binmiş anlaşılan. Orada yaşarken bu kadar derin ve ayrıntılı yazılar gelmiyordu. Bir geldin pir geldin yani. Uzak doğu ile ilgili daha nice yazılara inşallah. Çok selam olsun.